Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olan tarım ve turizm sektörleri, son dönemde açıklanan teşvik paketlerinde yeterince ön plana çıkmadığı eleştirileriyle gündeme geliyor. Uzmanlar, tarım ve turizmin stratejik sektörler olduğunu belirterek, bu alanlarda sürdürülebilir kalkınma için özel teşviklerin devreye alınmasının önemine dikkat çekiyor.
Tarım sektörü, hem iç tüketim hem de ihracat açısından büyük bir öneme sahip. Ancak, son yıllarda tarımsal üretimde yaşanan maliyet artışları, iklim değişikliği ve tedarik zinciri sorunları, çiftçilerin desteklenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, tarımda verimliliği artırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla, sulama altyapısının güçlendirilmesi, modern tarım tekniklerine geçişin teşvik edilmesi ve çiftçilere yönelik finansman kolaylıklarının sağlanması gerektiğini vurguluyor. Bu sayede, Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyelinin tam anlamıyla değerlendirilmesi ve gıda güvenliğinin korunması sağlanabilir.
Turizm sektörü ise Türkiye’nin döviz girdisi açısından kritik rol oynayan bir alan. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde turizmde ivme yakalanmış olsa da, sektörün küresel rekabette güçlü kalabilmesi için inovatif yatırımlara ve tanıtım çalışmalarına ihtiyaç duyuluyor. Uzmanlar, turizmin daha geniş bir coğrafyaya yayılması, kültür, sağlık ve gastronomi gibi alt alanlarda çeşitlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, turizmde sürdürülebilirliği artırmak adına çevre dostu projelere teşvik verilmesinin önemi de vurgulanıyor.
Sonuç olarak, tarım ve turizm gibi stratejik sektörlerin unutulmadan teşvik politikalarına dahil edilmesi, Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve rekabet gücü açısından kilit bir rol oynayacaktır. Bu alanlarda yapılacak yatırımlar, uzun vadede hem ekonomik istikrarı hem de sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecektir.