Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), dün gerçekleştirdiği özel bir oturumda, merhum milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i anarak onun topluma ve siyasete kattığı değerlere bir kez daha vurgu yaptı. 2015 yılında hayatını kaybeden Önder, Türk siyasetinde birçok ilke ve yenilikçi fikirleriyle tanınan bir figür olarak biliniyordu. Bu anma programında sadece Önder'in siyasi kariyeri değil, aynı zamanda insan hakları, demokrasi ve özgürlük konularındaki mücadeleleri de hatırlatıldı.
Sırrı Süreyya Önder, 2011 ve 2015 yılları arasında HDP (Halkların Demokratik Partisi) milletvekili olarak TBMM’de görev yaptı. Kısa sürede Kürt halkı tarafından benimsenmiş bir lider haline gelen Önder, yıllarca süren silahlı çatışmaların önüne geçmek için barış müzakerelerine aktif olarak katılmış ve toplumun farklı kesimlerinin de sesini duyurabilmesi için çaba harcamıştır. Sırrı Süreyya Önder, konuşmaları ve duruşlarıyla sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir çağdaş düşünür olarak da algılanıyordu. Sanatçı kimliğiyle de tanınan Önder, edebiyat ve sinema alanında da önemli katkılarda bulunmuş, toplum sorunlarını ele alan eserler vermiştir.
Meclis’te düzenlenen anma programında, Sırrı Süreyya Önder’in anısını yaşatmak amacıyla gerçekleştirilen konuşmalar, katılımcılara onun mirasını hatırlattı. Anma sırasında HDP milletvekilleri, Önder’in anısına saygılar sunarken, onun siyasi yaşamının Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından taşıdığı önemi vurguladılar. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konuşmasında Önder’in adalet ve eşitlik için verdiği mücadelenin önemine dikkat çekerek, toplumsal barış ve çözüm süreçlerinin sürdürülebilir olması gerektiğini ifade etti. “Sırrı Süreyya Önder, bu ülkenin demokratikleşmesinin önünde durulmaz bir isimdir. Onun mirasını yaşatmak hepimizin görevidir,” diye konuştu.
Önder’in hatırasına duyulan özlem, programda yapılan duygusal konuşmalarla bir kez daha gözler önüne serildi. Katılımcılar, onun özgürlükçü anlayışının hâlâ daha güncel olduğunu ve toplumsal uzlaşıya olan ihtiyaç duyulan bir dönemde, Önder’in düşüncelerinin rehberlik edebileceğini belirttiler. Önder, yalnızca HDP camiasında değil, birçok sosyal demokrat ve barış yanlısı bireyde de önemli bir etki bırakmıştır. Anmada yapılan konuşmalar, onun milletvekilliği döneminde gerçekleştirdiği barış çağrılarının hâlâ geçerliliğini koruduğunu ortaya koydu.
Meclis’teki anma programında değinilen bir diğer önemli konu ise Sırrı Süreyya Önder’in toplumun farklı kesimlerine yönelik yaklaşımıydı. Kendisinin yarattığı diyalog unsurlarının ihtiyaç duyulan çözümleri getirebileceğine inanan pek çok katılımcı, gelecekte benzer bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdiler. Özgürlük, eşitlik ve demokrasiye olan inancın, toplumun her kesimi tarafından benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Anma programı, çeşitli sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin de katılımıyla zenginleşti ve toplumun farklı kesimlerinin de hislerini ve düşüncelerini aktarması için bir platform oluşturdu.
Önder’in anısına saygı duruşunda bulunulması ve onun mücadelesinin altını çizen çeşitli multimedia sunumları, katılımcılara duygusal anlar yaşattı. Anma programının en çarpıcı anlarından biri, Sırrı Süreyya Önder’in sevdikleri ve arkadaşları tarafından paylaşılan anekdotlardı. Bu anılar, Önder'in insani yönünü ve onun değerli bir dost, lider ve aktivist olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Herkesin saygı ve sevgiyle andığı Önder, siyasi yaşamı boyunca birleştirici bir unsur olmayı başarmış ve farklı görüşlerin karşılıklı olarak dinlenmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmişti.
Sonuç olarak, TBMM’de düzenlenen Sırrı Süreyya Önder anması, sadece geçmişteki bir liderin hatırasını yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki siyasi yönelimler ve toplumun bir arada yaşama iradesi açısından önemli mesajlar veren bir etkinlik oldu. Bu tür anmalar, sadece bir bireyin hatırlanması değil, aynı zamanda toplumun ortak hafızasını ve değerlerini yeniden sorgulama fırsatı sunmaktadır. Türkiye’nin demokratikleşme çabası içinde, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerin mirasları, inanç ve mücadele ile devam etmelidir.