Son dönemde emlak piyasasında adını sıkça duymaya başladığımız "hisseli tapu" kavramı, birçok kişinin hayalini süsleyen ancak aynı zamanda büyük mağduriyetlere yol açan bir olgu haline geldi. Özellikle dijital ortamda yapılan müzayedeler ve sosyal medya aracılığıyla sunulan fırsatlar, yüzlerce insanı inandırmakta ve büyük umutlar beslemekte. Ancak, birçok kişi bu umutların ardındaki gerçeklerin farkına varmadı ve 100 milyon dolarlık bir dolandırıcılık şemasının parçası haline geldi. İşte, bu konuda tüm detaylar…
Hisseli tapu, belirli bir mülkün birden fazla kişi arasında paylaştırılması anlamına geliyor. Bu, özellikle bütçesi kısıtlı olan yatırımcılar için cazip bir fırsat oluşturuyor. Ancak, "hisseli tapu" kavramı, dolandırıcıların elinde kötüye kullanılmaya başlandı. İnsanlar, bu tür mülkler üzerinden büyük kazançlar elde edeceklerini düşünerek bir yatırım yapıyorlar. Ancak işin aslında, piyasadaki bu fırsatların çoğunun sahte olduğu ve dolandırıcıların insanları kolayca kandırdığı ortaya çıkıyor. Dolandırıcılık şemasının arkasındaki kişiler, birçok mağdurdan para topladıktan sonra kayıplara karışıyor. Bu durum, birçok ailenin maddi açıdan zor durumda kalmasına neden oluyor. Ancak tüm bunların ardında yatan gerçekler, henüz çoğu insan tarafından kavranmış değil. Dolandırıcılar, havai sözler ve ikna edici bir dil kullanarak güven oluşturuyorlar. "Hisseli tapu" alım satımına dair yapılan tanıtımlar, sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaşıyor. Burada esas tehlike, insanların meraklarını ve umutlarını istismar eden dolandırıcıların artmasıdır.
Günümüz teknolojisi, dolandırıcılık faaliyetlerini daha da kolaylaştırıyor. Özellikle sosyal medya platformları, dolandırıcıların hedeflerine ulaşmalarını sağlıyor. İnternette geçen birkaç cümle ile oluşturulan sahte ilanlar, binlerce ziyaretçi alabiliyor. Bu ilanlar, genellikle mülkün yüksek değerli bir tapusunun oldukça düşük bir fiyatla satışa çıkarıldığı vaadiyle insanları kandırıyor. "Hisseli tapu" adı altında sunulan ilanlar, hiç de göründüğü gibi güvenilir değil. Sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyalar, yatırımcıları çekmek için yalan beyanlarla dolu içerikler içeriyor. İçinde güvendiğiniz bir arka plana sahip sitelerin yer aldığı, dolandırıcılık amacı gütmeyen bağımsız uzmanların görüşlerine sıkça yer veriliyor. Yani, bu tür platformlar, görünüşte güvenilir olmasına rağmen aslında dolandırıcılıkla bağlantılı olabiliyor. Dolandırıcılar, bu yöntemlerle büyük paralar kazanmayı hedefliyorlar. Ancak, birçok insanın onları dikkate almayarak tuzağa düştüğünü gösteren birçok örnek mevcut.
Tüm bu süreçte emlak ve gayrimenkul sektöründe yaşananlar, maddi kayıplarla birlikte ruhsal travmalar da yaratmakta. Mağdurlar, yaşadıkları dolandırıcılık girişimlerini düzgün bir şekilde belgeleyemedikleri için geri adım atmakta zorlanıyorlar. Hisseli tapu pazarlamalarının yol açtığı bu büyük kayıplar, legal yollarla da tazmin edilemediği için tehliko hazırlığı içinde bir toplum haline gelmemize neden oluyor. Bu dolandırıcılık faaliyetlerine karşı dikkatli olmak, yanıltıcı bilgilerden uzak durmak ve yeterli araştırma yapmadan işlem yapmamak son derece önemli.
Sonuç olarak, "hisseli tapu" olarak adlandırılan bu dolandırıcılık şemasının arkasındaki gerçekler, yakında daha geniş kitleler tarafından anlaşılacaktır. Ancak insanlar, umarız bu durumu öğrenmeden önce gerekli önlemleri alabilir ve kendilerini bu tür vesveselerden koruyabilirler. Emlak sektörü, yıllardır süren çaresizliği sona erdirmek için bir an önce harekete geçmeli ve bu sahtekarların önüne geçmek için gayret göstermelidir. "Hisseli tapu" yalanları, sıradan yatırımcıları tuzağa düşüren bir çözüm olmaktan çok, yaşanmış olan mağduriyetler zincirine eklenmiş bir halka olarak kalacaktır.